ART – İslam Örgütü Konferansı Deklarasyonunda KKTC’nin ‘Kıbrıs Türk Devleti’ Olarak Yer Alması Hakkında

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ONUR ÖYMEN’İN ARTV’YE VERDİĞİ MÜLAKATI
14 NİSAN 2006

Sunucu: İslam konferansı Örgütü’nün İstanbul Deklarasyonunda yer alan ‘Kıbrıs Türk Müslüman halkı’ ibaresinin Kıbrıs Türk Devleti olarak değiştirilmesi gerçekten sevinilecek kadar büyük bir başarı olarak değerlendirilebilir mi?

Öymen: Daha önce de bu konuda alınan kararlar vardı, İslam ülkeleri Dışişleri bakanlarının toplantısında (28 haziran 2005 tarihinde) bu ifade yer almaktaydı. Annan planında öngörülen şekilde Kıbrıs Türk Devleti sıfatıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin toplantıya katılması öngörülmüştü. Bu bakımdan bu bir yenilik taşımıyor. Kaldı ki bundan Kuzey Kıbrıs’ın tanınması istikametinde bir adım olarak da bahsetmek mümkün değil. Hiçbir İslam ülkesi bugüne kadar KKTC’yi devlet olarak tanıma yolunda bir adım atmadı. Daha da kötüsü KKTC’nin kendi yöneticileri de tanınma yolunda bir talepte bulunmadıklarını söylediler. Hal böyleyken bizim bundan büyük bir sevinç unsuru gibi pay çıkartmamız sanıyorum bir mübalağa olur. Tabii ki her atılan adımı olumlu karşılamak mümkündür ama netice itibariyle bu defa alınan karar daha önce İslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısında alınan kararın İslam Ülkeleri Parlamenterleri düzeyinde de teyit edilmesinden ibarettir. Bu bakımdan bu olayı aşırı bir sevinç kaynağı olarak algılamak doğru olmaz.

Sunucu: AKP’nin yoğun ısrarına rağmen Annan Planı’nın Yunan ve Rum Kesimi tarafından pek kabul görmemişti. Bu girişimler Annan Planı’nın yeniden masaya getirilmesi için yapılan çalışmalardan birimidir?

Öymen: Zannetmiyorum, şunun için: birincisi Yunanistan’ın Dışişleri Bakanı “Annan Planı ölmüştür” diye beyanda bulundu. O bakımdan Yunanistan’ın ve Rum kesiminin masada olmadığını belirttiği bir planın neyini müzakere edeceksiniz? Kaldı ki karşı taraf Annan Planı’na göre geri adım atmayı öngörmediğine göre bizim hala bu planda ısrar etmemiz planda yer alandan daha fazla taviz vermeye hazır olduğumuz şeklinde yorumlanır karşı taraf açısından maalesef. Siz karşı tarafın reddettiği bir planı hala gelin görüşelim diye masaya yatırmak istiyorsanız bunun tek izahı taviz vermeye hazır olmanız demektir. Türkiye’yi bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok.