ABD BAŞKANI TRUMP’IN AMERİKA’NIN 1987 TARİHLİ ORTA MENZİLLİ NÜKLEER SİLAHLAR ANTLAŞMASINI (INF) ASKIYA ALMA KARARIYLA İLGİLİ OLARAK SPUTNİK HABER AJANSINA VE BAŞKA YAYIN ORGANLARINA VERİLEN DEMEÇ 22 ŞUBAT 2019

Geçtiğimiz 20-30 yıl içinde gerek orta menzilli silahlar, gerek stratejik silahlar, gerekse konvansiyonel silahlar konularında çok önemli gelişmeler sağlanmış ve antlaşmalar yapılmıştır. Bu konularda atacağınız her geri adım barış çabalarını da geriye götürür. Orta menzilli nükleer silahlar konusunda anlaşmaya varılması kolay olmamıştı. Bunları askıya almak ve belşki de tamamen vazgeçmek, ayrıca İran’ın nükleer silah üretmesini engellemek için yapılan antlaşmadan çekilmek, sağlanan olumlu gelişmelerden vazgeçmek anlamına gelir, barışa ve istikrara hizmet etmez, bunun tam tersi sonuçlar verir.
Bunun yanı sıra NATO ile Sovyetler Birliği arasında varılan ve güven arttırıcı tedbirlerin arttırılmasını sağlayan Avrupa’da Konvansiyonel Silahların Sınırlandırılması (AKKA) Antlaşmasının Rusya tarafından askıya alınması da olumsuz yönde bir gelişme olmuştur. Bu durum özellikle Kafkaslar bölgesinde konvansiyonel silahların sayısında indirim ve karşılıklı denetim olanaklarını sona erdirmiş ve Türkiye’nin güvenlik çıkarlarını da olumsuz yönde etkilemiştir. Geriye dönük adımlar diplomaside yılların emeğinin de ziyan edilmesi anlamına gelir.
Bunlar diplomasi masasına konuşulması gereken konulardır. Bu konuların zaman zaman görüldüğü gibi, twitter mesajlarıyla çözümlenmeye çalışılması bence doğru bir yaklaşım değildir. Aynı şeyi İran konusunda da söyleyebiliriz; doğrudan doğruya ‘ben İran’la yapılan anlaşmadan çekiliyorum’ demek yerine, ilgili ülkelerin diplomatlarının masaya oturmaları, o anlaşmayla ilgili ne sorunlar var, bunları nasıl çözeriz? sorularına cevap aramaları daha uygun olur. Diplomasi bunun için vardır. Diplomasi yoluyla çözülebilecek meseleleri, karşılıklı suçlamalar, tek taraflı kararlarla çözmeye kalkarsanız bunca yılın emeğine zarar vermiş olursunuz. Her konu kendi boyutu içinde görüşülmeli ve çözüm yolları aranmalıdır. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra kurulan NATO-Rusya Konseyi bütün bu konuların görüşülmesi için uygun bir mekanizma olarak değerlendirilebilir.


Bu belge Belgeler arşivinde bulunmaktadır.