Silahsız Savaş

Bir Mücadele Sanatı Olarak Diplomasi
2002, Remzi Kitabevi.


Önsöz

Son yıllarda dış politika dünya kamuoyunda ön plana çıktı. Uluslararası alandaki gelişmeler, özellikle dış ekonomik ilişkiler insanların günlük yaşamlarını etkileyecek hale geldi. Kitle haberleşme vasıtalarının yaygınlaşması dünyanın her köşesindeki önemli olayları, gelişmeleri anında yüz milyonlarca insana ulaştırıyor. Türk kamuoyu da dünya olaylarına giderek artan ölçüde ilgi duymaya başladı. Her gün uluslararası ilişkilerle ilgili pek çok yoruma, değerlendirmeye rastlanıyor.

Dış politika alanındaki gelişmeleri yorumlarken bir yandan diplomasinin özellikleri ve dışarıdan pek görünmeyen yüzü, bir yandan da dünyada yaşanmış tecrübeler hakkında bilgi sahibi olmakta yarar var. Ancak diplomasi alanındaki çalışmaların çoğunlukla gizlilik içinde yürütülmesi dünyadaki gelişmelerin gerçek niteliği, nedenleri ve muhtemel sonuçları hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesini güçleştiriyor.

Bu kitapta geçmişten ve günümüzden örneklerle dış politikanın gerçek boyutu hakkında bilgi verilmeye çalışılacak. Sanıldığının aksine, diplomatik temasların, müzakerelerin çoğu zaman büyük mücadelelere sahne olduğu anlatılacak. Bu mücadelelerin bazen silahsız bir savaşı andırdığı görülüyor. Bazen devletlerin geleceği, kaderi, güvenliği, refahı bu silahsız savaşlarla belirleniyor.

Bu mücadelelerde başarılı olunması, bir yandan diplomasi alanında stratejilerin ve taktiklerin başarıyla uygulanmasına, bir yandan da devletlerin askeri, siyasi ve ekonomik alanlardaki gücüne dayanıyor. Bu arada basının dünyadaki gelişmeleri etkilemede çok etkili bir rol oynadığı da unutulmamalı. Aynı şekilde, insan haklarıyla ilgili gelişmeleri gerçek boyutları ile incelenmeden de bugün dünya politikasını anlamak zor. Dış politika alanında geçmişte dünyada ve Türkiye’de yaşanan olayların gerçek boyutlarıyla öğrenilmesi, bugün karşılaşılan gelişmelerin daha iyi anlaşılıp değerlendirilmesine yardımcı olabilir.

Diplomatik mücadeleler yoluyla başarı kazanılmasının Türkiye Cumhuriyet tarihindeki en önemli örneği Lozan Antlaşması’dır. Bu Antlaşmaya nasıl ve ne büyük mücadelelerden sonra varıldığının öğrenilmesi, dış politikanın gerçek yüzünün anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Lozan, etkili bir askeri güce ve siyasi kararlılığa dayanan dış politikanın en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Cumhuriyet döneminde Lozan’dan sonra, güce ve siyasi cesarete dayanan başka başarı örnekleri de var.

Bu kitabın amacı, bütün bu konularda geçmişten ve yaşanmış olaylardan örnekler verilerek, uluslararası ilişkilerin gerçek boyutunun anlaşılmasına yardımcı olmak. Bu kitabı yazarken Türk dış politikasına büyük emek vermiş değerli diplomatlarımızın bilgi ve tecrübelerinden geniş ölçüde yararlandım. Özellikle değerli Büyükelçiler Vahit Halefoğlu ve Şükrü Elekdağ’ın düşünce ve deneyimleri, Feridun Cemal Erkin, Melih Esenbel, Zeki Kuneralp, Haluk Bayülken, Semih Günver, Kâmuran Gürün, Ercüment Yavuzalp, Kâmran İnan, Ecmel Barutçu ve Bilal Şimşir’in Türkiye için çok önemli dönemlere ışık tutan anıları ve araştırmaları benim için esin kaynağı oldu. Halen görevde bulunan meslektaşlarımın görüş ve önerilerinden de çok yararlandım. Kendilerine içtenlikle teşekkür ediyorum.

Kitabın hazırlanmasında, her zaman olduğu gibi eşim Nedret, çocuklarım Burak ve Başak büyük katkıda bulundular. Onların gösterdiği özveri, sabır ve destek bu kitabın hazırlanmasında en büyük yardımcım oldu. Bunun için kendilerine şükran borçluyum.

Onur Öymen
Brüksel, 4 Mart 2002

 

Arka Kapak

Onur Öymen, Galatasaray Lisesi’ni ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı fakültede doktora yaptı. 1964 yılında girdiği Dışişleri Bakanlığı’nda üstlendiği görevler arasında Bakan Özel Danışmanlığı, Siyaset Planlama Dairesi Başkanlığı, Kopenhag ve Bonn Büyükelçilikleri, Dışişleri Müsteşarlığı ve Türkiye’nin NATO Daimi Temsilciliği görevleri de var. Öymen’in Türkiye’nin Gücü kitabı İngilizce ve Almancaya çevrildi. Andrew Mango, Öymen’in bu eseri hakkında şunları yazdı: “Cumhuriyetin elde ettiği başarıların en etkileyici ve en iyimser anlatımı Onur Öymen’in kaleminden yazıldı. Onun mesajı şu: İşte geldik, buradayız, eskisinden çok daha fazla hesaba katılmalıyız.” Öymen’in ikinci kitabı Geleceği Yakalamak hakkında Profesör Emre Kongar’ın görüşleri şöyle: “Öymen bu ikinci kitabında, içinde yaşadığımız dünyayı son derece sağlam bir görüş çerçevesinde irdeliyor… çok değerli bilgileri, çok doğru bir yaklaşımla bütünleştirmeyi başarmış. Öymen’in Geleceği Yakalamak adlı çalışmasını mutlaka okuyun.”

Silahsız Savaş Onur Öymen’in üçüncü kitabı. Bu çalışmasında Öymen, geçmişten bugüne kadar uluslar arası ilişkiler alanında yaşanan olayları, çatışmaları dikkat çekici yönleriyle anlatırken, diplomasinin gerçekte bir mücadele sanatı olduğunu göstermeye çalışıyor. Sessiz diplomasi nedir? Askeri, siyasi ve ekonomik güç sahibi olmak için önemlidir? Nüfuz mücadeleleri, çıkar çatışmaları, dış baskılar, yaptırımlar devletler arasındaki ilişkileri nasıl etkiliyor? Uluslar arası ekonomik ilişkilerde siyasal tercihler ne rol oynuyor? Devletler dış yatırımları, dış ticareti, dış yatırımları nasıl yönlendiriyorlar? Uluslar arası alanda demokrasinin ve insan haklarının gerçek boyutu nedir? Kamuoyu nasıl yönlendiriliyor? Türkiye karşıtı propagandaların kökü nereye-kadar gidiyor? İşte bu kitapta bu gibi soruların cevapları araştırılıyor.

Bu çalışmada ayrıca, Cumhuriyet döneminde ulusal çıkarları korumak için diplomasinin ve askeri güç unsurunun nasıl kullanıldığı örnekler verilerek anlatılıyor. Bu çerçevede Lozan Konferansı, Hatay’ın Anavatan’a katılması, Kıbrıs Barış Harekâtı ve Kardak Krizi kapsamlı olarak ele alınıyor. Bütün bu olaylarda Türkiye’nin sergilediği kararlı ve cesaretli politikalar dile getiriliyor. Türkiye’nin varlığını, gücünü, etkinliğini koruyabilmesinin Atatürk’ün temellerini attığı barışçı, ama aynı zamanda şahsiyetli ve gerçekçi politikaların sürdürülmesiyle mümkün olabileceği vurgulanıyor.