Son Eklenenler:
- SPUTNİK AJANSININ ADANA MUTABAKATIYLA İLGİLİ SORULARINA KARŞILIK VERDİĞİM MÜLAKAT 27 OCAK 2019
- ODA TV’DEN NURZAN AMURAN’A VERİLEN MÜLAKAT 27 EKİM 2019
- 3 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 99. yıldönümü Hakkında 25 NİSAN 2019
- CUMHURİYETTE “ ABD’NİN AMACI DEVLETÇİKLER OLUŞTURMAK” ADLI MÜLAKAT 24 AĞUSTOS 2019
- GAZETE DURUM’DAN BAHADIR SELİM DİLEK İLE MÜLAKAT “VETO HAKKINI SONUNA KADAR KULLANMALIYIZ 23 MAYIS 2022
- Cumhuriyet gazetesi Tuncay Mollaveisoğlu imzasıyla ve “Türkiye Geri Adım Atamaz” başlığıyla yayınlanan mülakat 22 TEMMUZ 2019
- ABD BAŞKANI TRUMP’IN AMERİKA’NIN 1987 TARİHLİ ORTA MENZİLLİ NÜKLEER SİLAHLAR ANTLAŞMASINI (INF) ASKIYA ALMA KARARIYLA İLGİLİ OLARAK SPUTNİK HABER AJANSINA VE BAŞKA YAYIN ORGANLARINA VERİLEN DEMEÇ 22 ŞUBAT 2019
- Türkiye’deki Demokrasi, İnsan Hakları, Basın Özgürlüğü ve Düşünce Özgürlüğü Alanlarındaki Eleştiriler Hakkında 21 KASIM 2019
- Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence görüşmesi ardından 18 EKİM 2019
- Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence Arasında Yapılan Görüşme Üzerine 18 EKİM 2019
Geleceği Yakalamak
Küreselleşme ve Devlet Reformu
2000, Remzi Kitabevi.
Önsöz
Yeni bir binyıla girerken, dünyayı etki altına alan teknolojik gelişmeler ve düşünce akımları, bütün ülkeleri geleceğe yönelik çalışmalar yapmaya yönlendiriyor. Çağı yakalamak, çağın en ileri ülkeleri arasında yer almak, birçok ülkenin ortak hedefi. Türkiye de bu ülkelerden biri. Üstelik Türkiye’nin kendine özgü bazı özellikleri de var.
Türkiye yeni yüzyıla Avrupa Birliği’ne resmen üye adayı olarak giriyor. En kısa zamanda Avrupa ailesine katılmak için ekonomik ve siyasal alanda büyük atılımlar yapmaya hazırlanıyor. Bunun için diğer ülkelerin reform hareketlerini, özellikle Avrupa’da ortaya çıkan yeni gelişmeleri çok yakından izlemesi gerekiyor.
Türkiye’nin ve diğer Avrupa ülkelerinin birbirinden öğrenecekleri çok şey var. Türkiye Avrupa’ya zengin tarih tecrübesine, yüksek ve özgün bir kültüre ve büyük ekonomik potansiyele sahip bir ülke olarak girecek. Türkiye’nin bu birikimleri sadece Avrupa açısından değil, başta bölge ülkeleri olmak üzere diğer dünya devletleri açısından da önemli. O bakımdan, bir yandan Türkiye’yi dünyaya, bir yandan da dünyayı Türkiye’ye, Türk halkına tanıtmak önem taşıyor.
Türkiye’nin Gücü kitabı, Türkiye’nin nüfus, ekonomi, savunma, demokrasi gibi alanlardaki evrimini dünya ülkeleri ile karşılaştırmalı olarak tanıtmayı ve Türkiye’nin dünyadaki yerini saptamayı amaçlıyordu. Bu kitap ise dünyadaki gelişmeleri, özellikle demokrasi ve ekonomi alanlarında ileri ülkelerdeki evrimi, geleceğe yönelik çalışmaları, gerektiğinde Türkiye ile karşılaştırmalı olarak tanıtmaya yönelik.
Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirdiği büyük reformlarla yeniliklere açık ve dünyanın en ileri gelişmelerini benimsemeye hazır bir toplum olduğunu kanıtlayan Türk halkının, şimdi de çağının en ileri toplumları arasında yer almak istediğinden kuşku duyulmamalı.
Bu kitap Türk milletinin çağdaşlaşma yolundaki atılımlarına küçük bir katkı sağlamak amacıyla yazıldı. Eşim Nedret, çocuklarım Burak ve Başak bütün güçleriyle beni desteklediler. Onlara çok şey borçluyum. Değerli görüşleriyle bana ışık tutan Profesör Bilsay Kuruç’a, Profesör Haluk Kabaalioğlu’na, Bahadır Kaleağası’na ve değerli meslektaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.
Onur Öymen
Brüksel, Nisan 2000
Arka Kapak
Dünya çok hızlı bir gelişim süreci içinde. Teknolojik gelişmeler toplum yaşamının her yönünü etkiliyor. Küreselleşme olgusu dünya ekonomisini ve uluslar arası ilişkileri köklü biçimde değiştiriyor. Devletler arasında büyük bir yarış yaşanıyor. Bu yarışı kazananlar 21. yüzyılda dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer alacak, diğerleri küreselleşmeden olumsuz yönde etkilenecek. Bu yarışta Türkiye ne durumda? Çağı yakalamak için ne yapabilir? Ne yapmalı?
Onur Öymen, Geleceği Yakalamak kitabında bu gelişmeleri, en son verilerin ışığında Türkiye ile diğer ülkeleri kıyaslayarak değerlendiriyor, bu soruların cevabını araştırıyor. Çağın gereklerine ayak uydurabilmek için çeşitli ülkelerde başlatılan devlet reformu çalışmalarını anlatıyor. Devletin, değişen dünya koşullarında üstlenmesi gereken ekonomik, sosyal, kültürel işlevlere ilişkin yeni düşünceleri dile getiriyor. Demokrasi anlayışındaki evrimi, ülkelerin siyasal yapılarındaki değişimi irdeliyor. Avrupa Birliği’nin kendini yenileme çabalarını ve Helsinki Zirvesi’nden sonra Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini nasıl hızlandırabileceğini ele alıyor. Bütün bu gelişmelerin ışığında Türkiye’nin çağın en ileri devletleri arasında yer alması için yapması gereken atılımları araştırıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında köklü reformları başarıyla sonuçlandıran Türkiye’nin, zengin birikimi ve deneyimi ile, 21. yüzyılda çağın en ileri ülkeleri arasında yer alabileceğini kanıtlıyor.