Aydınlık Gazetesi’nde Kurtul Altuğ’un Köşe Yazısı-2 Ağustos 2011

KURTUL ALTUĞ: BAYKAL ARTIK KONUŞMALI!..

Haberler, Kurtul Altuğ

2 Ağustos 2011

Müneccim değilim. Sayın Deniz Baykal‘ı aradım. Bildiği durumu naklettim. Ve eski arkadaşıma:

“- Artık Siyasi ağırlığı olan birilerinn konuşması gerekiyor. Bu da sensin. Kanalımız da gazetemiz de sana açıktır” demiştim. Baykal da bana:

“- Haklısın. artık konuşmak gerekir. Ben sana haber veriririm” dedi.

Yeni CHP’de Akıllar Başa Gelecek

15 gündür bekliyorum. Baykal‘dan ses seda yok. Anayasa görüşmelerine partisi neredeyse girecek, hiç kuşkusuz ya durumuidare edecek, ya da kabul etmiyormuş gibi yapacak. BDP‘ye alanı bırakacak ve Anayasa AKP’nin istediği gibi, BOP’a göre ayarlanarak çıkacak! PKK aralıksız erlerimizi şehit ediyor. Genel Başkanı bilinen tutum içinde. Ne seçilmiş milletvekillerine sahip çıkacak, ne muhalefet yapacak! Ötesinde YAŞ kararlarıyla orduda temizlik yapılacak: Dahası kendi dönemini suçlayan Yeni CHP’lilerde Baykal’ın çok emek verdiği CHP’yi yeni CHP yaptılar. Ve Yeni CHP’de sonunda akıllar başa gelecek ama, Laik Hukuk Devleti yok olacak. İktidar İrlanda ile İngiltere örneklerini kullanmak için Yeni CHP’den destek almak üzere. CHP karşıymış gibi hareket ediyor gibi ama bilerek değil. Dahası CHP’de büyük skandal yaratabilecek bir suçlamanın muhatabı ise, Baykal ve arkadaşlarının görevde kaldıkları süreçtir ve bir CHP’li yetkili kalkıp “CHP onların zamanından beri iktidar istemiyordu” diyebildi. Bilgisizlikten mi yoksa Baykal ve ekibinin gücünü sıfırlamak ve Atatürkçü CHP’nin çizgisini değiştirmek için mi?

Onur Öymen’in Açıklamaları

Bir cesur adam çıktı. Hem Anayasa’ya model seçilen bir anlaşmanın İngilizce metnini açıkladı, hem de partisini korudu ve kolladı. İşte o açıklama:

“Partili arkadaşlarımız hakkında medya aracılığıyla eleştiride bulunmaktan özenle kaçındım. Ancak bir Parti Meclisi üyesi arkadaşımızın yayınlanan mülakatını okuyunca sessiz kalmanın suçlamaları kabul etmek anlamına geleceğini düşündüm.

Arkadaşımız bir önceki CHP yönetiminin iktidara gelmek istemediği iddiasını dile getiriyor. Umarım ki, bu ifadeler basınca çarpıtılmış sözler olsun.

Öncelikle şunu belirteyim: Bir siyasi partinin iktidara gelmek istememesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Bütün partilerin hedefi iktidara gelerek ülkenin yönetiminde söz sahibi olmaktır… türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda Atatürk’ün kurduğu bir partinin iktidar sorumluluğunu üstlenmekten kaçnıması vatana ihanetle eş anlamlıdır. Bu görüşümü bazı gazetecileri de söylemiş ve MYK’da da açıklmıştım. Sayın Baykal başta olmak üzere bütün MYK üyeleri bu görüşümü desteklemişlerdi.

Parti’den sorumluluk taşıyan bir arkadaşımızın aynı iddiaları benimseyerek basına yansıtması, çok şaşırtıcıdır(…) O zaman ki Parti yönetiminin iktidara gelme hedefi doğrultusunda çalışan örgütümüzü ve CHP’ye gönül veren arkadaşlarımızı rencide etmiştir.

CHP çok partili rejime geçildiğinden beri büyük azimle tek başına iktidar omak için çalışmıştır. Bu hedefe ulaşılamadığında da hiç kimse o tarihlerdeki parti yöneticilerini iktidara geçmek istememekle suçlamamıştır. Ancak hiçbir dönemde partimiz iktidara gelmek için Büyük Atatürk’ün koyduğu temel ilkelerden sapmamış, altı okun gösterdiği hedeflerden uzaklaşmamıştır. CHP hiçbir tarihte iktidar olma uğruna ideallerinden feda eden bir parti olmamıştır.

2010 yılı başlarında yapılan kamuoyu yoklamalarında partimizin oylarının %28′lerin üzerine çıktığı, iktidar partisinin ise %32′lere kadar düştüğü görülmüş, 2 parti arasındaki makas kapanmış ve CHP’nin iktidara ulaşma yolunda olduğu anlaşılmıştı. O dönemde düzenlenen komplonun esas hedefi hiç kuşkusuz bu gelişmeyi önlemekti.

Eğer Parti’nin iktidara geçme arzusu ve ihtimali yok idiyse CHP’ye ve onun Genel Başkanı Baykal’a yönelik olarak yıllardan beri sahte belgeler üretilerek yaratılmak istenilen yolsuzluk iddialarının ve yürütülen yaygın yıpratma kampanyasının amacı neydi? CHP’nin yurt içinde ve yurt dışında ülke çıkarlarını her koşulda kararlılıkla koruyan politikalarından rahatsız olanlar kimlerdi? Siyasette en doğru yol başkalarının sırtına basarak yükselmek değildir.

Onur Öymen, Eski CHP milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı.”

Bütün bunlar konuşmaya değer mi değmez mi? Bilemem. Benim işim sadece tarihe not düşmek. Fakat Baykal bunları bal gibi bilir. O halde neden konuşmaz? yoksa bilmediğimiz dehşetengiz başka şeyler mi biliyor ve söyleyemiyor?

AYDINLIK


Bu belge Basın arşivinde bulunmaktadır.