Habertürk – CHP’nin MGK’ya Katılması Önerisi ve Başbakan-Deniz Baykal Görüşmesi Hakkında

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in HaberTürk’e Verdiği Mülakat
19 Ekim 2009

Sunucu: Sayın Öymen, yayınımıza hoş geldiniz efendim. Cumhurbaşkanı Gül’ün CHP’nin de Milli Güvenlik Kuruluna katılması yönündeki önerisini nasıl karşılıyorsunuz?

Onur Öymen: Biz bunu sıcak karşılamıyoruz. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanının önerdiği sistem, bizim Anayasa sistemimize aykırıdır. Sayın Cumhurbaşkanı, Milli Güvenlik Kurulu toplantısından önce ve sonra Ana Muhalefet Partisine bilgi verileceğini ifade ediyor. Milli Güvenlik Kurulunda görüşülenler hakkında bilgi vermek yasaktır, suçtur. Bu toplantılardaki görüşmeler hakkında hiç kimseye bilgi veremezsiniz.

Cumhurbaşkanı ayrıca, Ana Muhalefet Partisinin MGK’na üye olmasını öneriyor. Bu da eşyanın tabiatına aykırıdır. Milli Güvenlik Kurulu, Hükümetin çalışma alanına giren gizli konuların ve gizli bilgilerin görüşüldüğü bir yerdir. Bu, Hükümetin çalışma alanıdır ve askerler de bu toplantılara katılarak görüşlerini bildirirler ama Muhalefetin orada yeri yoktur. Çünkü Muhalefet şeffaflıktan yanadır. Biz daima görüşlerimizi şeffaf bir şekilde halka açıklarız. MGK’na katıldıktan sonra orada neler görüşüldüğünü halka açıklayamamak, bizi de sanki o sistemin bir parçası gibi gösteren bir durum olur. Milli Güvenlik Kurulu toplantılarından sonra yapılan açıklamalarda, biz de sanki o görüşleri paylaşıyormuşuz gibi bir izlenim alınır. Muhalefet şerhi koyamayıp, toplantılardan sonra kendi görüşlerimizi açıklayamayız. İşte, bu öneri bizi de bu sistemin içine çekme niyeti gibi gözüküyor. Acaba, Sayın Başbakan ve Cumhuriyet Halka Partisi Genel Başkanının görüşmesi gerçekleşmeyince böyle bir yöntem mi düşünüldü?

Sunucu: Bu görüşme gerçekleşmeyecek mi efendim? Bu konuda yeni bir gelişme var mı?

Onur Öymen: Sayın Başbakandan şu ana kadar bir mesaj almadık. Sayın Genel Başkanımızın önerdiği doğrultuda bir görüşmeye hazır olduğu yolunda hiçbir işaret alınmış değildir. Tam tersine, Başbakan, görüşmenin kayıt altına alınması durumunda görüşmeyeceğini söylüyordu. Şimdiki izlenimimiz, görüşmeye niyetli olmadığıdır. Belki de görüşmeden şu veya bu şekilde çekiniyor olabilir. Ama neticede o sistem yürümeyince, bu yeni öneri de “Ana Muhalefet Partisini bari MGK’na çekelim ve kendisiyle orada işbirliği yapıyoruz ve bu işi birlikte yürütüyoruz izlenimi verelim” gibi bir düşünceden kaynaklanıyor olabilir. Cumhurbaşkanının düşüncelerini bilmiyoruz.

Yedi yıldır iktidardasınız. En önemli konularda Muhalefetle istişare etmeyi akıl edemediniz. Mesela son olarak Ermeni açılımı konusunda, henüz bu meseleyi sonuçlandırmadan Muhalefetin görüşünü almak ve Muhalefete bilgi vermek gibi düşüncelere hiç kapılmadınız. Cumhurbaşkanı seçiminde, Meclis Başkanı seçiminde ve Anayasa değişikliğinde bize hiç danışmadınız. Şimdi birdenbire Muhalefetle görüşme konusunda bir ilginiz uyandı. Bunu da öyle bir formül içinde ifade ediyorsunuz ki Muhalefet eli kolu bağlı olarak o toplantıya katılacak ve o düzenin, o müzakere sisteminin bir parçası olacak. Ayrıca bu toplantıda ne görüşüldüğünü ve kendi görüşlerini de kimseye anlatamayacak. Yapılan açıklamalardan farklı bir görüşteyse bunları da söyleyemeyecek. Çünkü MGK toplantıları gizli yapılır. Yani, Muhalefeti kendi sistemlerinin bir parçası haline getirmek ve kamuoyuna bunun bir devlet projesi olduğu, herkesin aynı fikirde olduğu izlenimini vermek istiyorlar. Ama bu mümkün değildir. Biz bunu makul görmüyoruz.

Ayrıca Cumhurbaşkanının, Anayasanın ve yasaların yasakladığı bir formülü dile getirmesini de hayretle karşılıyoruz. Çünkü Anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanının tek taraflı iradesiyle olacak bir iş değildir. Şu anda Mecliste böyle bir irade yoktur. Sanki tüm bunlar olmuş bitmiş gibi Milli Güvenlik Kurulu toplantılarından sonra Ana Muhalefet liderine bilgi vereceğini söylüyor. Yasal olarak buna yetkiniz yok ki. Aynı zamanda bu bir suçtur. Bunu yapamazsınız.

Peki, bu öneri nereden kaynaklanıyor? Az önce de söylediğim gibi Muhalefeti bu açılıma nasıl dahil ederiz düşüncelerinin arasına, bir de böyle bir şey akıllarına gelmiş. Biz buna hiç sıcak bakmıyoruz.

Sunucu: Sayın Öymen, yayınımıza katıldığınız için çok teşekkür ederiz efendim.

Onur Öymen: Ben teşekkür ederim.