Irak Televizyonu – Demokratik Açılım Hakkında

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in Irak Televizyonuna Verdiği Mülakat
19 Kasım 2009

Sunucu: Muhalefet Partisi olarak Hükümetin Kürt açılımına destek vermediğinizi bildirdiniz. Yirmi yıl önce yayınladığınız Kürt Raporu ile siz de böyle bir proje başlatmıştınız. Hükümetin bu projesini desteklemediğiniz yönleri nelerdir? Kürt açılımı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Onur Öymen: Bu, Türkiye’nin iç meselesidir. Biz bunu Türkiye içinde görüşür ve tartışırız. Bu meseleyi yabancı ülkelerle tartışmayı doğru bulmayız. Bu konunun dış bağlantısı Kuzey Irak’ta bir terör örgütü bulunması ile ilgilidir. Bizim Irak Hükümetinden beklentimiz, Irak Anayasasının 7. maddesine ve ilgili BM kararlarına göre bu örgütü Irak’tan tasfiye etmesidir. Bu örgüt Irak’tan çıkarsa Türkiye’de terör meselesi kalmayacaktır. Terör sorunu bittiğinde, açılım olarak, bölgede yaşayan insanların hakları ve bölgenin kalkınması konularında ileri adımlar atılabilecektir.

Bugün bölgenin kalkınmasını önleyen en önemli faktör, Kuzey Irak’ta yuvalanmış bulunan terör örgütüdür. Evvelce,  Barzani ve Talabani bu terör örgütüyle mücadele ediyorlardı. Biz yirmi yıl önce söylediklerimizi bugün de hala vurguluyoruz ve bundan geri adım atmıyoruz. Bölgedeki vatandaşlara sahip çıkıyoruz, etnik kimliklerinin zenginlik olduğunu savunuyoruz. Türkiye’nin milli kimliğine ve ülkenin eğitim dilinin Türkçe olması ilkesine zarar vermeden, dünyanın en ileri ülkesinde farklı etnik kimliklerdeki insanlara hangi bireysel haklar veriliyorsa, Türkiye’de de aynı hakların verilmesini istiyoruz. Bu konuda bizim görüşlerimizden daha ilerisini savunan başka bir parti yoktur.

Sunucu: Sizce Hükümetin bu projesinin içeriğinde PKK’nın Kuzey Irak’tan tasfiyesi yok mudur?

Onur Öymen: Hükümetin böyle bir projesi olursa elbette ki destekleriz. Ancak bu projenin içeriğinde böyle bir amacın olduğu izlenimini alamıyoruz. Kuzey Irak’taki PKK liderleri, hiçbir zaman silah bırakmayacaklarına dair demeçler veriyorlar. Hükümetin bunları etkisiz kılmak için yeterli bir çabası yok. Dünyanın hiçbir ülkesi, silah bırakmayan teröristlerle müzakere etme yoluna gitmez. Biz bunu söylüyoruz. Yani teröristler silahlarıyla mücadeleye devam edecek, siz de Hükümet olarak onlarla müzakereye devam edeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi?

Sunucu: Sayın Başbakan, geçenlerde Muhalefetin kendilerini bölücülükle suçladığına dair bir demeçte bulundu. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Onur Öymen: Biz İktidarın bir terör örgütü ile işbirliği yapmaması gerektiğini söylüyoruz. Terör örgütü mensupları üniformaları ile Kuzey Irak’tan Türkiye’ye geliyor, zafer işareti yapıyorlar, terör örgütünden ayrılmadıklarını ve liderlerinin mesajını getirdiklerini söylüyorlar, sınır kapısında terör örgütünün bayrakları ile karşılanıyorlar. Başbakan da bunun çok güzel bir tablo olduğunu söylüyor. Biz bunu ne şekilde anlamalıyız, nasıl yorumlamalıyız?

Sunucu: Ana dilde eğitim hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Onur Öymen: Biz Kürt kökenli vatandaşlarımızın kendi dillerini öğrenmeye hakkı olduğunu savunuyoruz. Yirmi yıldır bunu savunuyoruz. Kendi kültürlerini geliştirmeleri haklı bir zenginliktir. Kendi tiyatrolarını yapabilirler, kendi özel televizyonlarında yayın yapabilirler, kitaplar yayınlayabilirler. Bunlara hiçbir itirazımız yok. Ancak bizim Anayasamıza göre Türkiye’de eğitim dili Türkçe’dir. Kürtçe dil eğitimi kurslarda verilebilir veya başka imkânlarla öğrenilebilir. Ama devletin eğitim dili Türkçe’dir. 70 – 80 yıldır bu böyledir. Türkiye’de 20–30 etnik grup vardır. Okullarda Kürtçe eğitim verildiğinde bu etnik grupların her birine kendi dillerinde eğitim olanağı sunmak gerekir ki bu da milli birliği bozar. Biz birleştirici, kaynaştırıcı çözümler istiyoruz; ayrıştırıcı çözümler istemiyoruz.

Sunucu: Mecliste demokratik açılımın tartışıldığı oturumu Parti olarak terk ettiniz. Hükümet kanadından kendilerini dinlemeye yanaşmadığınız yönünde eleştiriler geliyor. Meclis oturumunu terk etme sebebiniz ne idi?

Onur Öymen: Başbakanın “Siz daha çok şehit verelim istiyorsunuz, daha çok insanın ölmesini istiyorsunuz” sözü üzerine biz, buna tepki olarak Meclis oturumunu terk ettik.

Sunucu: Sayın Öymen, çok teşekkürler.

Onur Öymen: Ben teşekkür ederim.